İstanbul Kadıköy Lisesi

İstanbul Kadıköy Lisesi (eski adıyla Kadıköy Kız Lisesi), İstanbul'un Moda semtinde 1957'den beri hizmet vermekte olan öğretim kurumu. Karma eğitim veren bir Anadolu Lisesi'dir; bünyesinde bir kız öğrenci pansiyonu yer alır.

1957'de kız lisesi olarak eğitime başlayan okul, 2002-2003 öğretim döneminde karma eğitime geçti ve Kadıköy Kız Lisesi olan eski adı Kadıköy Lisesi olarak değişti. 2008-2009 yılından itibaren Anadolu Lisesi statüsüne geçmesine ancak tarihi bir okul olması nedeniyle adının korunmasına karar verildi. 2008 yılında okulun adı İstanbul Kadıköy Lisesi olarak değişti.

Moda Caddesi Hacı İzzet Sokak'ta bulunan okul, caddeden denize kadar uzanan geniş bahçe içindeki 3 binada hizmet verir. Binalardan birisi birinci derece tarihi eser statüsündeki "Mermer Konak"'tır. 1870'li yıllarda inşa edilen konakta 1897-1929 yılları arasında Mahmut Muhtar Paşa ve ailesi yaşamıştı. Konak, Paşa'nın mirasçıları tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na satıldıktan sonra okul binası olarak hizmet vermeye başladı; diğer iki bina 1969 ve 1972 yıllarında konağın bahçesine inşa edildi. Köşkün içindeki eşyalar ve bahçesindeki heykeller Sakıp Sabancı Müzesinde bulunmaktadır.Kuruluş günü 27 Şubat olan okulda, her yıl şubat ayının 4. pazarı geleneksel "Simit-Salep" günü olarak kutlanır.

Mermer Konak

Bugün okul binası olarak kullanılan tarihi konak, 1870'lerde bir levanten tarafından  İtalyan bir mimara yaptırılmıştır ve dış cephesi mermer olduğu için "Mermer Konak" olarak anılır. Osmanlı Devleti'nde 1912'de üç ay süreyle sadrazamlık yapmış olan ünlü devlet adamı Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın oğlu Mahmut Muhtar Paşa, Mısır Hidivi İsmail Paşa'nın kızı Prenses Nimetullah Hanım ile evlendikten sonra konağı Dimitri Veldemi adlı Rum’dan satın alıp yerleşti. Mahmut Muhtar Paşa'nın Moda'ya yerleşmesi, o güne kadar levantenlerin yaşadığı Moda'ya Türk ailelerinin de gelmeye başlaması açısından önemlidir. Aile, 1897-1929 yılları arasında konakta yaşamını sürdürdü.

Gazi Muhtar Paşa, köşke merkezî ısıtma sistemi ve şebeke suyu getirtti. Bugüne kadar kullanılmaya devam eden üzeri kabartma desenli kalorifer petekleri yaptırıldı. 1908 yılında Anadolu yakasına henüz elektrik gelmemişken Mahmut Muhtar Paşa kendi özel girişimiyle bahçeye bir makine ile dinamo yerleştirtti ve köşkle bahçesine elektrik sağlandı. 

1912 yılında babasının kurduğu hükümette 90 gün süreyle Bahriye Nazırı olarak görev yaptı.Mahmut Muhtar Paşa'nın kabinesinden ayrılmasından 13 yıl sonra cumhuriyet hükümetince hakkında yolsuzluk iddiasıyla dava açıldı. Osmanlı donanması için Birleşik Krallık'a "Sultan Osman" ve "Reşadiye" isimli iki büyük zırhlı gemi siparişi verip bedelini ödemiş olan Muhtar Paşa'nın sipariş ettiği gemiler, I. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine Osmanlı Devleti'ne teslim edilmemişti. "hazine hakkının kaybına sebep olduğu" gerekçesiyle yargılandı ve suçlu bulundu; gemi ve malzemelerin bedelini faiziyle ödemekle yükümlü kılındı. Mısır'a yerleşti. 1935 yılında Napoli'ye gemi seyahati sırasında hayatını kaybetti.1952’de Mısır’da ihtilal sonrası,ailenin hayattaki fertleri İstanbul’a, köşke döndü. 1956’da borçlarını ödemek için köşkü ve içindeki eşyaları sattılar. O yıl köşk, kamulaştırılıp Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi; içindeki heykeller, çeşmeler, tüm eşyalar satıldı. Emirgan'daki Sakıp Sabancı Müzesi (Atlı Köşk) bahçesinde bulunan ve 1864'te Fransız heykeltıraş Louis Doumas tarafından Paris'te yapılmış bronz at heykeli, Mermer Konak'ın bahçesinde bulunan heykellerdendir.Hacı Ömer Sabancı'nın Emirgan'daki köşkün önüne yerleştirilerek köşkün "Atlı Köşk" adını almasına sebep oldu. Elmadağ'daki Divan Oteli'nin simgesi haline gelen geyik heykeli ise Mermer Konak'ın arka bahçesinde bulunmaktaydı Vehbi Koç'a satılmıştı


Kadıköy Haldun Taner Sahnesi

 İstanbul'un Kadıköy Rıhtım Meydanı'nda yer alan bir tiyatro salonudur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde olan bina Şehir Tiyatroları tarafından işletilmektedir. Tiyatro, adını öykü, tiyatro, kabare yazarı ve gazeteci olan Haldun Taner'den almıştır.

 1925-1927 yılları arasında Fransa’dan borç alınarak İtalyan mimar U.Ferrari tarafından inşa edilmiştir.Tiyatro sahnesi olarak değil, meyve ve sebzelerin depolanıp satıldığı hal binası olarak inşa edilir. Hal binası, aynı zamanda İstanbul’un ilk modern hali, Kadıköy Meydanı’nı simgeleyen Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’ne ait üç yapıdan biridir. Ancak yapıldıktan sonraki 10 yıl boyunca, pazarcılar hal binasına kiracı olmak istemeyince bina boş kalır.

1984 yılında kültür merkezine dönüştürülmek için sıkı bir restorasyondan geçer; 1986′da İstanbul Üniversitesi’ne tahsis edilir. Üniversite, binayı Devlet Konservatuvarı olarak kullanmaya başlar. 1989′da alt katı, İstanbul Şehir Tiyatroları’na bağlı Haldun Taner Sahnesi olarak kullanılmaya başlandı.


Kadıköy İskelesi 

Denizden doldurularak elde edilen Kadıköy Meydanının önemli binalarından biridir. 1926 yılında yapıldığı bilinir. Buna karşılık mimarı belli değildir. 1. Ulusal Mimarlık Dönemi örnekleri içinde sayılır ve tarzı için neo-klasik denir.

Alt katın planında 3 bölüm göze çarpar. Ortada Eminönü-Karaköy, yanda Adalar yolcu salonu vardır. Ayrıca Baş Memur, bilet gişesi ve memurlar için 5 oda bulunur. Salonun bir tarafında büfe, karşısında bilet gişesi yer alır. Gemiden inen yolcular binanın iki yanındaki revaklı çıkış tünellerinden dışarı çıkarlar. Üst katın planında ise, bir büyük iki küçük yolcu salonu, görevliler için 4 oda, iki yandaki revakların ve öndeki deniz cephesindeki ortadaki 3 kapılı revak üzerinde balkonlar bulunur. Balkonlar birbiri ile ilişkili değildir.

  

Cephelerde çini, içerilerde kartonpiyer süslemeler görülür. duvarlarına antika aplikler monte edilmiştir. 

Deniz cephesinin alt katında,  ortada büyük salonun 3 kemerli kapısı, iki yanında kulelerin altındaki kapılar, onların iki yanında küçük salonların kemerli kapıları görünür. Üst katta, deniz tarafındaki balkon üzerinde 3 kemerli kapı arasında küçük pencereler, kulelerde alttaki kapıya uygun pencereler, küçük salonların kemerli geniş kapıları üzerinde üç küçük kemerli pencereler bulunur. Binanın yan cephelerinin üst katında iki yanda büyük kemerli kapılar, ortada üç küçük kemerli pencereler vardır.Kara tarafındaki cephede de aynı unsurları görürüz. Sadece revak kapalı olup yanlardaki kapılar revakla aynı hizadadır. Bina kırma çatılıdır. Deniz cephesindeki iki merdiven üzerinde soğan kubbeler bulunur. Soğan kubbe o yıllarda çoğunlukla yabancı mimarların kullandığı ve oryantalist dedikleri tarzdır. Bu sebepten mimarının yabancı veya oryantalist tarzı kullanan yerli mimarlardan olduğu düşünülebilinir.  1959 yılında ilk onarım yapılmış, soğan kubbeler kaldırılmıştır. O yıllarda, İskelenin içindeki gişeden karton bilet alınarak vapura binilirdi. Vapurda biletler kontrol edilir, inerken de herkesin bileti toplanırdı. 1960 ların başında üst kat Muharip Gaziler ve Emekli Subaylar Derneğine kiraya verilmiş. Ayrıca yolcu çoğalması sonucunda karton bilet yerine jetona dönülmüştü. Bunun için de iskelenin kara tarafına jetonlar için turnikeli gişelerin konduğu camekanlı bölüm eklenmiş.

-Kadıköy Şehremaneti Binası 
1864 yılında çıkarılan Teşkil-i Vilayet Nizamnamesi ile İstanbul vilayet olmuştur. Ardından 1869 yılında çıkarılan İdare-i Belediye Nizamnamesi ise belediye örgütlülüğünü sağlamış, bugünkü ilçe belediyelerine eşdeğer Daireler oluşturmuştu. Kadıköy 13. Daire olmuş. 
1875 de Kadıköy’ün ilk Şehremini Osman Hamdi Beydir.1912-1914 yıllarında denizden doldurularak elde edilen meydana ilk önce Şehremaneti Binası inşa edilmiştir. Mimarı, Ermeni asıllı Yervant Terziyan’dır. Neo-klasik tarzda olup 1. Ulusal Mimarlık Dönemi örnekleri içersinde kabul edilir. 2 katlı görünen Bina 1 Bodrum, 1 Zemin ve 1 Normal katlıdır. Önde, arkada ve Yeldeğirmeni tarafında birer kapısı vardır. Bina denizden doldurulan alana yapıldığından iki kattan yüksek düşünülmemiştir.1919 yılında Yunan ordusunun İzmir’e çıkışını protesto etmek için düzenlenen mitingde Halide Edip Adıvar ve başka önemli kişiler Kadıköy Şehremaneti Binasının balkonundan halka hitap etmişlerdir.1924 yılında Anadolu Yakasının tamamı Üsküdar ili, 1926 yılında ise İstanbul iline bağlı ilçe yapılmıştır.1930 yılında Kadıköy Üsküdar’dan ayrılarak ayrı ilçe olmuştur. O tarihten itibaren Şehremaneti Binasının Belediye, Kaymakamlık, Hükümet Tabipliği, Nikah Dairesi hatta Kaymakamın lojmanı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Zemin Katın Yeldeğirmeni tarafı Kaymakam Lojmanı, Üst Katın ön tarafındaki büyük salon nikah dairesiydi. 
1960 larda NikahDairesi İnci Gazinosuna taşınmıştı. Bu amaçla kullanılan üst katın ön tarafındaki büyük salon belediyenin mimar-mühendislerinin çalışma odası olmuştu. 1984 yılında bina restore edilmiş Kadıköy Belediyesi Meclis Binası olmuştu. Belediye hizmetleri ise önce Selimiye’de sonra Göztepe’de bulunan bazı mekanlarda verilmişti.1990 ların başında Belediye Söğütlüçeşme’deki yeni binasına taşındı. Kadıköy’deki Şehremaneti Binası Belediye Başkanlığının kullanımına açıldı. Üst kattaki büyük ön salon bu sefer Başkanın odası olmuştu. Binaya girince alt kat Belediye Meclisinin toplanma salonu idi. 1995 te de bir tadilat yapılmış Kaymakamlık ve Belediye Başkanlık binası olarak kullanılmaya devam edilmişti. 2013 yılında ciddi bir restorasyon geçiren bina, 15 Mart 2014 tarihinde Tarih Edebiyat Sanat Kütüphanesi (TESAK) olarak hizmete başlamıştır.  
 Kemerli pencere-kapılarıyla, cephesindeki çinileriyle gerçek ulusal mimari tarz örneğidir.

Moda İskelesi

1916-1917 yılında mimar Vedat Tek tarafından yapıldı. İstanbul'da deniz yoluyla kitle taşımacılığında önemli bir görev üstlendi... Daha da önemlisi "Belli bir dönemin sadece mimarlık sanatının değil; ekonomik kültürel ve tarihi özeliklerini yansıtan ender yapılardan biri olması özelliği ile de, modanın kültürel dokusunun bir parçası oldu." 

 1910 yılında Moda da yaşayan İngilizlerin kurmuş olduğu İngiliz Yat Grubu Tarihi Moda İskelesinde faaliyete başladı.Bu kulüp daha sonra Türk üyelerin katılımıyla Türk-İngiliz Kulübü adını aldı. Türk-İngiliz Kulübünün terk ettiği Vapur İskelesine, Leyla Asım Turgut tarafından kurulan Moda Su Sporları Kulübü yerleşir. Ulu Önder Atatürk' ün, Celal Bayar'a "Denizlere inmek medeniyetin şiarıdır." cümlesinden beş ay sonra Moda Deniz Kulübü kurulmuştur (8 Nisan 1935) . 

Başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere İsmet İnönü, İngiltere Kralı Edward, İran Şahı Rıza Pehlevi, Irak Kralı Faysal gibi önemli şahsiyetler iskeleyi ziyaret etmişlerdir. Uzun yıllar sportif ve sosyal aktiviteler yaşanan bu mekan önce sosyal yönünü kaybetti ve 1986 yılına gelindiğinde yolcu azlığı nedeniyle, önce vapur seferleri kaldırıldı; daha sonra da bakımsızlığa terk edilerek, bir harabeye dönüştürme süreci başlatıldı... Böylelikle de Moda, tarihi ve kültürel kimliğinin bir sembolü olan iskelesini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. İskelenin kurtuluşu 2000 yıllarına dayanır. 1 Temmuz 2001 Kabotaj bayramı ile hizmete giren Tarihi Moda İskelesi, hem bölge halkına hizmet vermekte, hem de yerli ve yabancı birçok sanat ve devlet adamını ağırlama misyonunu tekrar kazanmıştır.


Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası

 Kadıköy, Bahariye Caddesi'nde Süreyya İlmen Paşa tarafından 1923–1926 yılları arasında giriş kısmı Paris'in Champs-Élysées, iç kısmı ise klasik Alman tiyatrolarından etkilenerek yaptırıldı.Sahne yapısı gösteri sanatları için tamamlanamadığından yapı genelde sinema olarak kullanıldı. Restorasyon projesinde, yapı karakterini bozan imalat ve fiziki tecavüzlerden temizlenerek restitüsyon projesindeki şekliyle düzenlenmiş. Esasen, binanın kurucusu olan Süreyya İlmen de anılarında binayı "Kadıköylülerin tiyatro ihtiyacını gidermek" amacıyla yaptırdığını ancak sahnenin iç donanımının tamamlanamadığını belirtmektedir. Restorasyon projesinde sahne arkası ve yan sahne tamamlanmış.Opera Salonu'nun tavanında Rus asıllı ressam Naci Kalmukoğlu (Kalmukov) tarafından yapılmış freskler, ön cephede ve opera salonunda ise ilk Türk heykeltıraşlarından İhsan Özsoy'un eseri olan heykeller restore edilmiş.

Yoğurtçu Parkı, Marmara Denizi kıyısında bulunan ve Koşuyolu'nda yer alan bir park. İlçenin en popüler rekreasyon alanlarından biri olan park, Moda semtinin de en sevilen gezi alanları arasında yer alıyor. 800 metrelik koşu parkuru, çiçek bahçeleri, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla dikkat çeken park, Kurbağalıdere Köprüsü'ne kadar uzanıyor. Yoğurtçu Parkı aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk, Yunus Emre ve Süreyya İlmen gibi önemli isimlerin heykellerine ev sahipliği yapıyor ve alanda yıl boyu pek çok etkinlik düzenleniyor.


Caddebostan sahili, Marmara Denizi kıyısında yer alır. Caddebostan Plajı, sıcak yaz aylarında yüzlerce kişi tarafından ziyaret edilirken sahil boyunca uzanan bisiklet ve yürüyüş parkurları, çocuk oyun alanları, dinlenme alanları ve seyir alanları ile zengin bir deneyim vadediyor. Sahildeki restoranlar ve kafeler, büyüleyici gün batımı manzaraları eşliğinde romantik yemekler için ideal. Ayrıca en lüks Kadıköy otelleri de Caddebostan Sahili'ne yakın konumda yer alıyor. 




Kadıköy'ün Bahariye Caddesi hareketli alışveriş caddesi olan Bahariye Caddesi, 650 metre uzunluğunda küçük bir cadde olmasına rağmen İstanbul’un başka bir sevilen gezi alanı olan İstiklal Caddesi'ne benzeyen etkileyici manzarası, caddenin ortasından geçen nostaljik tramvayı, her iki tarafını saran onlarca mağazası ile Bahariye Caddesi, yerli ve yabancı turistleri kendine çekiyor. Kaliteli restoranları, kafeleri ve eğlence mekanlarıyla günün her saati yoğun olan Bahariye Caddesi, Kadıköy’ün Süreyya Operası gibi pek çok tarihi yapısına da ev sahipliği yapıyor.



Kadıköy'de hem çocuklar hem de nostalji severler için ziyaret edilmesi gereken bir yer Oyuncak Müzesi, 1700’lü yıllardan günümüze kadar uzanan binlerce oyuncakla dolu. Sunay Akın tarafından 2005 yılında açılan müze, iç dekorasyonu ve koleksiyonları ile dikkat çekiyor. Antika oyuncaklar arasında keyifli vakit geçirebilir ve müzenin düzenlediği etkinliklere katılabilirsiniz. 

Açık olduğu saatler: İstanbul Oyuncak Müzesi hafta içi 10:00 ile 18:00, hafta sonu ise 10.00 ile 18.30 saatleri arasında ziyarete açık




Çarşı, Antikacılardan el yapımı sanat eserlerine, yöresel giysilerden yiyeceklere kadar geniş bir yelpazede ürünler sunuyor. Çarşı içerisinde yer alan tarihi camiler, kiliseler ve sanat merkezleri ile de ziyaretçilerine farklı bir deneyim sunan çarşıda keyifli bir yürüyüş yapılabilir. Hareketli ortamı  yol üstü kafelerinde de küçük bir mola verebilir ve harika fotoğraflar çekilebilir.


Kadıköy Boğa Heykeli, Kadıköy'ün simgelerinden biri haline gelen ve ilçenin en popüler buluşma noktalarından biri, 1864 yılında tasarlanan tunç heykel, Paris'te sergilenirken Osmanlı Padişahı Abdülaziz’in ilgisini çekmiş ve padişah tarafından satın alınarak önce Beylerbeyi Sarayı, sonra Yıldız Köşkü ve en sonunda da Kadıköy’e yerleştirilmiş. İngiltere, Belçika, İspanya ve Amerika’da da dört tane benzeri olan Kadıköy Boğa Heykeli, ilçenin en çok fotoğraflanan sanat eserlerinden biri konumunda.


Barış Manço Kültür Merkezi: Kadıköy'ün en hareketli sanat merkezlerinden biri olan Barış Manço Kültür Merkezi, yıl boyu düzenlenen ulusal ve uluslararası etkinliklerle her yıl binlerce kişiyi ağırlıyor. Tiyatrolar, konserler, söyleşiler, sergiler ve sanat atölyeleri gibi birçok etkinliğe katılabileceğiniz kültür merkezi, ismini de Kadıköy’ün Moda semti ile özdeşleşen ünlü sanatçı Barış Manço'dan alıyor. 1998 yılından beri hizmet veren, profesyonel veya amatör pek çok sanatçı ve tiyatro grubunun sahne aldığı Barış Manço Kültür Merkezi ilginizi çekecek etkinliklere katılarak etkileyici atmosferde eğlenceli zaman geçirebilirsiniz.

16-İstanbul'un en güzel parklarından biri olarak gösterilen Kalamış Parkı, 3400 metrekarelik geniş bir yeşil alan üzerinde dinlendirici bir gün sunuyor. İçerisinde basketbol ve voleybol sahaları, koşu pisti, yürüyüş yolları, kaykay pisti gibi olanaklardan dolayı gençlerin de sıkça zaman geçirdiği yerlerden biri olan parkı, hafta sonu sporu yapmak için de Kadıköy'de en çok ziyaret edilen yerler arasında.


Osmanlı döneminden beri sevgililerin buluşma noktalarından biri olan ve yıl boyu eğlenceli etkinliklerin düzenlendiği Kalamış Parkı’nda çay bahçelerinde mola vererek manzaranın tadını çıkarabilir, yemyeşil güzellikler arasında akşam yürüyüşü yaparak güzel bir akşam geçirebilirsiniz.


Müze Gazhanesi, İstanbul Anadolu Yakası'nın en etkileyici müzelerinden. 1892 yılında inşa edilen Hasanpaşa Gazhanesi'nin restore edilmesiyle açılan müze, yılın her dönemi dünya çapında ünlü müzisyenleri ağırlıyor. Sanat, kültür ve yeşil alanları ile dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranları bulunan bu sanat merkezinde, İklim Müzesi, Karikatür ve Mizah Müzesi, Çocuk Bilim Merkezi ve Afife Batur Kütüphanesi de bulunuyor. Müze Gazhanesi'nde geçici ve kalıcı sergi salonları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait tiyatro ve konser salonları da yer alıyor.


Kadıköy’ün pek semtini kapsayan Kurbağalıdere, 2016 yıllarda yeniden düzenlenerek bölgenin sevilen rekreasyon alanlarından biri haline geldi. 67.000 metreyi aşan uzunluğu ve çevresini saran yürüyüş yollarıyla ilgi gören derenin kıyısında bağlanmış küçük tekneler ve sandalların harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Çevresinde Osmanlı döneminde inşa edilmiş paşa ve şehzade konaklarının sıralandığı Kurbağalıdere, 1900'lü yıllarda ilçenin en sevilen mesire alanlarından biri olan konumunu yeniden kazanmaya başladı. Dinlenme alanları, kafeler ve çocuk oyun parkları da bulabileceğiniz Kurbağalıdere’de yaz aylarında sandallarla gezilere de çıkabilirsiniz.


Kadıköy'ün simgelerinden biri olan Akmar Pasajı, 2000'li yıllara kadar müzik marketlerin yer aldığı, o tarihten sonra ise daha çok kitapçılar ve sahafların hizmet verdiği bölgenin en hareketli pasajlarından biri. Nadir bulunan pek çok kitabı inceleyebileceğiniz onlarca sahaf, kitapçı, plakçı ve antikacının hizmet verdiği tarihi pasajda keyifli bir alışveriş yapabilirsiniz. Öğrenciler kadar yerli ve yabancı turistlerin de çok ilgisini çeken Akmar Pasajı, günün her saati oldukça hareketli.


Açık olduğu saatler: Haftanın her günü 09:00 ile 21:00 saatleri arasında açık olan Akmar Pasajı, Caferağa’da Mühürdar Caddesi üzerinde güzel bir konumda yer alıyor.


Her iki tarafında sıralanan antikacı dükkanlarıyla Kadıköy'ün en sevilen alışveriş noktalarından biri haline gelen Tellalzade Sokak, Kadıköy Antikacılar Sokağı olarak da biliniyor. Çok az yerde bulabileceğiniz antika objeler ve ilginç hediyelik eşyalar satın almak için ilk uğramanız gereken yerlerden olan tarihi sokak, antika ve kültür meraklarının yanı sıra nostalji tutkunlarının da sık uğradığı yerler arasında.

Onlarca müzayede evi, sanat galerisi ve antikacı arasında unutulmaz bir gezi yapabileceğiniz Kadıköy Antikacılar Sokağı’ndaki dükkanlar çoğunlukla 09:00 ile 19:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Kadıköy'ün en eski yerleşim yerlerinden biri olmasıyla da yerli ve yabancı turistleri kendine çeken Tellalzade Sokak, fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, mutlaka uğramanızı önerdiğimiz yerler arasında.


Özgürlük Parkı, Kadıköy'ün tarihi semtlerinden Selamiçeşme'de bulunan ve geniş bir alana yayılan, yeşil alanları, spor sahaları, bisiklet yolları ve çocuk oyun parkları ile ön plana çıkan bir rekreasyon alanıdır. Yıl boyu düzenlenen kültürel ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan park, aynı zamanda açık hava tiyatrosunda gerçekleştirilen konserler, tiyatrolar ve etkinlikler ile de dikkat çekiyor. Özgürlük Parkı, hafta sonları kaçış için ideal bir yer olup, İstanbul'un kalabalığından uzaklaşarak huzurlu bir atmosferde zaman geçirmek isteyen ziyaretçiler tarafından sıkça tercih ediliyor.


Rıhtım Meydanı Kadıköy Meydanı ve Rıhtım Meydanı olarak da bilinen Kadıköy İskele Meydanı, ilçenin tarihi ve turistik güzelliklerini keşfetmeye başlamak için en güzel başlangıç noktalarından biri. İstanbul Boğazı manzaraları eşliğinde hizmet veren kafeler ve restoranlarıyla çok ilgi gören meydan, Haydarpaşa Tren Garı ile İnciburun Feneri arasında uzanıyor.

Kadıköy’de düzenlenen mitingler, gösteriler ve etkinliklerin ana merkezi konumundaki Kadıköy İskele Meydanı’nın çevresi ise Haldun Taner Sahnesi gibi pek çok kültür ve sanat merkezi ile çevrili durumda. Osmanlı döneminden beri bölgenin en sevilen buluşma noktalarından biri konumundaki Kadıköy İskele Meydanı, gezinizde kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında.


Kriton Curi Parkı: geniş yeşil alanları ve hareketli sahil yürüyüş yollarıyla ünlü Kadıköy'de şehrin kalabalığı ve gürültüsünden uzakta dinlendirici zaman geçirebileceğiniz yerlerden biri de Kozyatağı'nda yer alan Kriton Curi Parkı. İsmini ünlü Prof. Dr. Kriton Curi’den alan park, aynı zamanda pek çok uluslararası ödül alan profesörün bir heykeline de ev sahipliği yapıyor.Rengarenk çiçeklerle süslü bahçeleri, süs havuzları, onlarca bitki çeşidi içinde uzanan yürüyüş parkurları ve bisiklet yollarıyla çok ilgi gören Kriton Curi Parkı’nın kır bahçelerinde ise Kadıköy gezinizden sonra keyifli bir mola vererek yorgunluğunuzu atabilirsiniz.Caferağa’da Güneşli Bahçe Sokak üzerinde hizmet veren Kadıköy Balıkçı Pazarı, günün her saati oldukça hareketli. Mevsimlik taze balıklar ve deniz ürünleri alabileceğiniz onlarca dükkanın yanı sıra balık restoranları, meyhaneler, eğlence merkezleri ve kafeleriyle ilçenin önemli sosyal alanlarından biri de olan balık pazarında güzel bir akşam geçirebilirsiniz.


Kadıköy Balık Pazarı:Hem keyifli bir alışveriş yapabileceğiniz hem de harika fotoğraflar çekebileceğiniz Kadıköy Balık Pazarı’na kısa bir yürüyüşle veya toplu taşıma araçlarıyla kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.


Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi:.Kadıköy'de özellikle yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen tarihi yapılardan biri de 1899 yılında inşa edilen bir tarihi hazinemiz olan Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi. Neo Bizans ve Neo Rönesans tarzı çarpıcı mimarisi, devasa kapısı ve etkileyici taş süslemeleri ile dikkat çeken tarihi yapı, hem mimari hem de tarih ve kültür meraklılarını büyülüyor.

İç bölümlerini gezebileceğiniz ve dini motiflerle süslü duvar resimlerini inceleyebileceğiniz Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi, İstanbul’da düzenlenen inanç turlarının da ana merkezlerinden biri konumunda.


All Saints Moda Kilisesi. Birçok tarihi kiliseyi gezme şansı bulabileceğiniz Kadıköy'de Moda sahilinden kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz başka bir etkileyici yapı da All Saints Moda Kilisesi. 1878 yılında inşa edilen ve Yusuf Kamil Paşa Sokak üzerinde yer alan tarihi kilise, aynı zamanda Barış Manço Evi’nin tam karşısında yer aldığı için de sıkça ziyaret ediliyor.

Presbiteryenlik inancı doğrultusunda hizmet veren küçük kilise; Gotik tarzdaki vitray pencereleri, çarpıcı taş süslemeleri ve ilginç dini motiflerin sıralandığı iç mekanlarıyla görülmeye değer güzellikte

Ragıp Paşa Köşkü:Caddebostan sahilinde gezerken hemen dikkatinizi çekecek etkileyici bir yapı olan Ragıp Paşa Köşkü, halk arasında Perili Köşk olarak da biliniyor. 27 dönümlük geniş bir bahçe içerisinde, meşe ağaçları arasında yükselen bembeyaz ahşap mimarisi ile çarpıcı bir manzara sunan asırlık köşk, 1906 yılında Ragıp Sarıca Paşa tarafından Prusyalı ünlü bir mimara inşa ettirilmiş.

Mermerleri İtalya'dan döşeme parkeleri ise Viyana'dan özel olarak getirilerek tasarlanan Ragıp Paşa Köşkü, uzun tarihinde defalarca el değiştirmiş. Uzun zamandır kimsenin kalmadığı terkedilmiş köşk, Caddebostan sahilinde gizemli atmosferi ve etkileyici mimarisiyle hala ilgi görmeye devam ediyor.

Hasan Paşa Camii:Kadıköy’de ziyarete edebileceğiniz en güzel camilerden biri olan ve ismini verdiği Hasan Paşa Mahallesi'nde yer alan 1899 yılı yapımı Hasan Paşa Camii; tarih, kültür ve inanç turlarının vazgeçilmez adreslerinden biri konumunda. Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa tarafından inşa ettirilen tek minareli ve tek şerefeli cami, etkileyici mimarisi ile günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış.

Kurbağalıdere Caddesi üzerinde kısa bir yürüyüş ulaşabileceğiniz güzel bir konumda yer alan Hasan Paşa Camii’nin ahşap ve dini motiflerle süslü iç mekanlarında gezebilir, etkileyici taş oymalarıyla dikkat çeken minaresini yakından görebilirsiniz.

Osman Ağa Camii, Kadıköy'ün önemli tarihi yapılardan ve her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. I. Ahmet döneminde 1612'de inşa edilen bu etkileyici cami, II. Murat döneminde 1811'de yenilenmiş. 1878'deki büyük bir yangın sonrasında orijinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş.

Osman Ağa Camii, tek minareli ve tek şerefeli bir Osmanlı mimari şaheseri olarak dikkat çekiyor. İç süslemeleri ve dış mimarisi ile görülmeye değer bir yapı. Özellikle kutsal günler ve dini bayramlarda cami dolup taşıyor.



İnciburun Feneri: Kadıköy'de Fenerbahçe Deniz Feneri ile birlikte harika gün batımı manzaraları sunan başka bir önemli yapı da ilçenin simgelerinden biri haline gelen 9 metre yükseklikteki İnciburun Feneri. Bir mendirek üzerinde yer alan fenerin yürüyüş yolunda büyüleyici İstanbul Boğazı ve Kadıköy manzaralarından şahit olabilirsiniz.

Özellikle gün doğumu ve gün batımında zamanlarında sunduğu tablo güzelliğinde manzaralarla hem fotoğrafçıları hem de yerli ve yabancı turistlerin kendine çeken İnceburun Feneri, yaklaşık 13 mil uzaklıktan bile görülebiliyor. Günümüzde de hizmet vermeye devam eden İnciburnu Feneri, aynı zamanda İstanbul Boğazı'nın güney sınırını da belirtiliyor.


Bostancı Vapur İskelesi:Kadıköy’ü gezerken mutlaka yakından görmenizi önerdiğimiz etkileyici bir mimari yapı olan tarihi Bostancı Vapur İskelesi, 1912 ile 1913 yılları arasında inşa edilmiş bir şaheser. Dört oda ile tasarlanan iskele binası, günümüze kadar sağlam kalmış etkileyici taş mimarisi ile dikkat çeken iskele, tarihi ve otantik atmosferini hala koruyor.

Ahşap bir kubbeyle örtülü olan tarihi iskeleden hem İstanbul Boğazı'nın büyülü manzaralarını izleyebilir hem de etkileyici yapıyı inceleyebilirsiniz. Bostancı Vapur İskelesi’nden Eminönü ve adalar seferleri de hala yapılmaya devam ediyor.


Söğütlüçeşme Camii: Kadıköy çeşitli dinlere ait önemli mekanlara ev sahipliği yapıyor ve bu yerlerden biri de Söğütlüçeşme Caddesi'ndeki Söğütlüçeşme Camii. 1959-1963 yılları arasında inşa edilen cami, klasik Osmanlı mimarisini yansıtıyor ve iki minareli, iki şerefeli bir yapı.

Halk arasında Kuşdili Camii olarak da tanınan bu tarihi yapı, dini motifli iç dekorasyonu ve çarpıcı taş ve ahşap mimarisiyle dikkat çekiyor. Kutsal günler ve dini bayramlarda Söğütlüçeşme Camii, yüzlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.


Aziziye Hamamı

Kadıköy geziniz sırasında, bölgenin en eski hamamlarından biri olan Aziziye Hamamı'nı da göreceksiniz. 1860'larda Sultan Abdülaziz döneminde inşa edilen bu tarihi hamam, mimarisindeki bazı değişikliklere rağmen tarihi atmosferini koruyor. Aziziye Hamamı 19. yüzyıl Osmanlı döneminin önemli hamamlarından biri olarak kabul edilir ve hala hizmet veriyor.

Göz alıcı çinilerle süslü iç mekanı görebileceğiniz hamam, haftanın her günü erkeklere 09:00-23:00 saatleri arasında, kadınlara ise 08:00-18:30 saatleri arasında hizmet veriyor. Aziziye Hamamı'nda çeşitli bölümler bulunur ve Kadıköy geziniz sonrası burada rahatlayabilirsiniz.


Ali Suavi Sokağı:Bahariye Caddesi'nin en ünlü sokaklarından biri olan Ali Suavi Sokağı, yenilenerek ve ismi değiştirilerek Kadıköy Sanatçılar Sokağı olarak hizmete açıldı. Birbirinden güzel el sanatı ürünlerinin sıralandığı onlarca tezgah arasında güzel bir alışveriş yapmak için uğrayabileceğiniz sokağın her iki tarafında 50'den fazla stant bulunuyor.

Kara kalem ve yağlı boya tablolardan cam işlemeler, bakır ürünleri, çömlekler ve eğlenceli karikatürlere kadar yüzlerce eseri bir arada bulabileceğiniz Kadıköy Sanatçılar Sokağı, yıl boyu düzenlenen konserler ve sergilerle de çok ilgi görüyor.


Ayia Efimia Rum Ortodoks Kilisesi: Osmanağa Mühürdar Caddesi üzerinde ziyaret edebileceğiniz başka bir tarihi hazine olan Ayia Efimia Rum Ortodoks Kilisesi, 1694 yılından günümüze kalan çarpıcı bir yapı. Kapalı Yunan haçı mimari tarzında inşa edilen Rum Ortodoks kilisesinin avlusunu süsleyen 19. yüzyıl dönemine ait metal stelleriyle de dikkat çekiyor. Çarpıcı dini motifler ve duvar resimleriyle süslü iç mekanlarını da gezebileceğiniz Ayia Efimia Rum Ortodoks Kilisesi, her yıl 16 Eylül'de Yortu Günü kutlamalarına da ev sahipliği yapıyor. Tarihi kilise, pazar günleri 08:30 ile 13:00 saatleri arasında ziyarete açık.


Fenerbahçe Deniz Feneri :Kadıköy’de gezerken Fenerbahçe Deniz Feneri selamlayacak sizi. Bu fener, ilk olarak Bizans döneminde bir tapınak olarak inşa edilmiş ve 1837 yılında yenilenmiş. 21 metre yüksekliğinde ve iki katlı olan Fenerbahçe Deniz Feneri, özellikle gün doğumu ve gün batımlarında harika bir manzara sunuyor. Tarihi boyunca birçok önemli olaya ev sahipliği yapan deniz feneri, özel günlerde ışıklandırılarak İstanbul'un manzarasını tamamlıyor.


-Surp Takavor Ermeni Kilisesi

Caferağa semtinde Mukadderhane Caddesi üzerinde hemen dikkatinizi çekecek olan Surp Takavor Ermeni Kilisesi, Kadıköy'ün asırlık tarihi hazinelerinden biri. İlk olarak 1700’lü yıllarda inşa edildiği düşünülen ve 1800'lü yıllarda birkaç kez aslına uygun olarak yenilenen kiliseye 2007 yılında etkileyici bir çan kulesi de eklendi. Tarihi kilise, 2011 yılında yapılan onarımlarla ise günümüzdeki halini aldı. Etkileyici dini motiflerle süslü iç bölümlerini gezme şansı bulabileceğiniz Surp Takavor Kilisesi, güzel dış mimarisi ve ilginç çan kulesiyle harika fotoğraflar çekme fırsatı sunuyor.


Kemal Tahir Müzesi

Suadiye'deki Kemal Tahir Müzesi Kadıköy'de tarih, sanat ve kültür meraklılarının sık ziyaret ettiği bir adreslerden. Ünlü yazar ve senarist Kemal Tahir'in yaşadığı ev, orijinaline uygun şekilde restore edilerek müzeye dönüştürülmüş. Müzede yazarın eserlerinin yanı sıra, kişisel eşyaları, bilinmeyen çalışmaları ve fotoğrafları gibi birçok ögeyi görebilirsiniz. Ayrıca, 9000 el yazması kitaptan oluşan büyüleyici kütüphaneyi de incelemeyi unutmayın.


Haydarpaşa Garı:kadıköy'ün en önemli simgesel yapılarından biri olan Haydarpaşa Garı, vapurla Kadıköy'e geçerken görkemli mimarisiyle hemen dikkatinizi çekecek bir mimari şaheser. 20. yüzyıl başlarında Alman mühendisler tarafından Berlin-Bağdat hattı olarak inşa edilen tarihi yapının dış süslemeleri ise Türkiye'nin ünlü mimarlarından biri olan Vedat Tek tarafından yapıldı.Uzun yıllar boyunca İstanbul’dan Anadolu şehirlerine tren seferlerinin düzenlendiği Haydarpaşa Garı’nın bazı bölümleri 2011 yılında çıkan büyük yangında hasar gördü. Hemen yanı başındaki Haydarpaşa İskelesi’nden en güzel fotoğraflarını çekebileceğiniz veya feribot seferleriyle yakından görebileceğiniz Haydarpaşa Garı, yakından görmenizi önerdiğimiz tarihi hazinlerimizden biri.

Kadıköy'ün en ilgi çekici semtlerinden biri olan Moda’nın ünlü sahili, büyüleyici Marmara Denizi ve ada manzaraları eşliğinde keyifli yürüyüşler yapmak için ilk uğramanız gereken yerler arasında. Deniz kıyısı boyunca uzanan yürüyüş parkuru ve bisiklet yollarının yanı sıra kaliteli kafeleri ve dünya mutfaklarından lezzetler tadabileceğiniz restoranlarıyla özellikle yaz akşamları yüzlerce insanı kendine çeken sahili gezerken Barış Manço Evi ve tarihi köşkleri de yakından görebilirsiniz.


Koşuyolu Parkı:  Yeşil alanlar bakımından oldukça zengin olan Kadıköy’de serin deniz esintileri eşliğinde spor veya yürüyüş yapabileceğiniz başka bir popüler rekreasyon alanı da Koşuyolu Parkı. Küçük olmasına rağmen çok ilgi gören Koşuyolu Parkı’nın çiçek bahçeleri uzanan yürüyüş yollarında harika fotoğraflar çekebilir, huzurlu dinlenme alanlarında gezinizin yorgunluk atabilir ve özellikle kış aylarında kar yağdığında büyüleyici manzaralara şahit olabilirsiniz.


Fenerbahçe Parkı: Kadıköy'de gezip görülebilecek bir başka güzel park olan Fenerbahçe Adası'ndaki Fenerbahçe Parkı, büyük bir yeşil alanı kapsayarak İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi manzaraları eşliğinde keyifli bir gün geçirebileceğiniz noktalardan. 1500'den fazla bitki türü, rengarenk çiçekler, yürüyüş yolları, kafeler, kır bahçeleri ve dinlenme alanlarıyla büyük bir şehirde huzur bulabileceğiniz Fenerbahçe Parkı'nda, ünlü sinema sanatçılarının heykellerini görebilir ve seyir teraslarından gün batımlarında İstanbul manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz.


Kemal sunal müzesi:Müzede, usta sanatçının film afişlerinden kişisel eşyalarına, giydiği kostümlerden özel hatıralarına birçok obje sergileniyor.


Kadife Sokak: Çok popüler gezi alanlarından biri de Caferağa ile Bahariye semtleri arasında uzanan Kadife Sokak. İlçede eğlence hayatının kalbinin attığı yerlerden olan ve Kadıköy Barlar Sokağı olarak da bilinen Kadife Sokak; canlı müzik dinleyebileceğiniz onlarca bar, pub, kafeler ve eğlence mekanlarıyla çevrili durumda.

Osmanlı döneminde Ermeni ailelerin yaşadığı Kadife Sokak, günümüzde tarihi atmosferi ve kaliteli mekanlarıyla özellikle geceleri yüzlerce insanı kendine çekiyor. Eğlence merkezlerinin yanı sıra sanat galerileri, müzik aleti satın alabileceğiniz mağazalar ve dünya mutfaklarından lezzetler tadabileceğiniz restoranların da hizmet verdiği Kadife Sokak’ın tarihi evleri arasında harika fotoğraflar da çekebilirsiniz.


Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi

 Kadıköy Caferağa Hacı Şükrü Sokak’da 1902 tarihlerinde Patrik III. Yovakim ve Kadıköy Metropoliti Yermenos tarafından inşa edilmiştir. Kilisenin, bahçesinde Metropolit Yermanos gömülüdür. Yapının mimarları G.Zahariadis ve Belissarios Makropoulos’dur. Etrafı demir parmaklıklı alçak bir duvar ile çevrili olan kilise, kapalı Yunan haçı planlıdır. Orta mekanın üzerini, dört sütun üzerine oturan yüksek kasnaklı bir kubbe örter. Kubbeyi dört yandan yarım kubbe destekler. Düzgün kesme taştan inşa edilen kilisenin köşelerinde yuvarlak kemerli çan kuleleri yer alır. Yapının kuzey ve güney cephelerinde görülen pencereler geometrik motiflidir. Girişe sekiz basamakla ulaşılır. Dışa taşkın anıtsal giriş cephesi,  yuvarlak geniş bir kemerin içinde yer alan kapı ve üzerindeki yuvarlak kemerli sütunlarla hareketlendirilmiş; kemerin üzerine de sivri bir alınlık oturtulmuştur. Kilisenin mermer ambonu, templon ve despot tahtı Thombros tarafından yapılmıştır.  Ambon üzerinde dört İncil yazarı tasvir edilmiştir. Despot tahtı güneydoğudaki payenin önünde görülür. Apsis yarım kubbesinde Meryem Ana tasvir edilmiştir.

Kadıköy Ayia Triada kilisesi, neo Bizans ve neo Rönesans egemen olduğu bir tasarıma sahiptir.Kilise girişinin güneyinde, 3. yüzyılda yaşamış olan Ayia Ekaterini’ye atfedilen bir ayazma bulunur. Efsaneye göre, milattan sonra 294’de İskenderiye’de, putlara tapan aristokrat bir ailenin bir kızı olur. Büyüdükçe güzelliğiyle gözleri kamaştıran kıza Dorotea, adı verilir. Dorotea dönemin okullarında felsefe, hitabet, şiir yazma, müzik, fizik, matematik, astronomi ve tıp dersleri okur. Asaleti, fazilet sahibi olması ve güzelliği üzerine bir de kültürünü ekleyince herkes tarafından istenen bir gelin adayı haline gelir.Kimselerde gözü olmayan Dorotea’nin hayatı, bir rahibin ona İsa Peygamber’i anlatmasına kadar, sıradan bir şekilde sürer. Daha sonra İsa’ya inanan Dorotea, vaftiz olur ve ‘taçlandırılmış taç’ anlamına gelen ‘Ekaterini’ adını alır. Kral Maksimianus Dönemi’nde Ekaterini, İsa Peygamber’e olan bağlılığını açıklar ve kralı putlara adadığı kurbanlar nedeniyle halka şikayet eder. Kral, Ekaterini’nin davasından vazgeçirmek için 50 hatibi görevlendirir. Fakat Ekaterini kralın kendisine gönderdiği hatipleri de Hristiyan olmaya da ikna eder. Bunun üzerine kral, emrine karşı gelen Ekaterini’nin başını kestirir. Ekariti’nin vücudu, melekler tarafından Sina Yarımadası’nın en yüksek dağının tepesine götürülür. Bu olaydan 3 asır sonra, Kral Jüstinyen’in Sina Yarımadası’nın en yüksek dağının tepesine yaptırdığı manastırın rahipleri, rüyalarında Aya Ekaterini’nin naaşının yerini görürler. Naaş bulunduğu yerden alınarak, bugün Ekaterini Ayazması olarak tanınan yapıda, mermer bir lahite yerleştirilir. O günden sonra, lahitten kutsal parfüm yayıldığına ve bunun günümüze kadar gelen bir mucize olduğuna inanılır.


ANADOLU YAKASI'NIN KALBİ KADIKÖY'ÜN GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TARİHİ

Anadolu Yakası'nın sevilen ilçelerinden bir tanesi olan Kadıköy; kültür sanat olanaklarıyla, yeme-içme yelpazesiyle ve kültürüyle her zaman gönüllerde taht kurmuştur. Kadıköy bir merkez üssüdür. İki yaka arasında bir ulaşım sağlanacağı zaman ne yapılır ne edilir o vapura binilir; bu vesileyle de Kadıköy görülmüş olunur. 

Kişi Kadıköylü olmasa bile Kadıköy’e geldiği zaman kendini evinde gibi hisseder. Çünkü Kadıköy eğlencenin, gençliğin, nostaljinin yerli ve romantik halidir. Her sokağıyla, her mekaniyla farklı bir atmosfere sahiptir. Bu güzel atmosferin oluşması içinse oldukça uzun yıllar gerekmiştir. İşte Anadolu Yakası’nın kalbi Kadıköy’ün geçmişten günümüze tarihi… 

‘’Körler Diyarı’’

Kadıköy'ün tarihi, binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. M.Ö.1000 yılları dolaylarında, Fenikeliler'in Fikirtepe civarında Harhadon ismiyle var olduğu bilinmektedir. Moda Burnu ve Yoğurtçu arasında Halkedon, yani Kalkedon da burada bulunmaktadır. M.Ö. 658 yılında Sarayburnu'na yerleşen Bizans ise yerleştiği yeri aşırı derecede beğenmiştir. Yerleştiği yerin güzelliğinden etkilenerek karşı tarafa, yani Kadıköy'e yerleşenleri körlükle vasıflandırmıştır. Bu yüzden Kadıköy ''Körler Diyarı'' ve ''Körler Ülkesi'' olarak anılmıştır. 

Fetih sonrası Halkedon’dan Kadıköy’e

Halkedon yüzyıllar boyunca çeşitli kuşatmalar geçirmiştir. 1353 yılları arasında, Osmanlı denetimine girmiştir. İstanbul'un fethi ile birlikte ise Fatih Sultan Mehmet, Halkedon'u Nasrettin Hoca'nın kızının torunu olarak bilinen ilk İstanbul kadısı Celalzade Hızır Bey'e vermiştir. Kadıköy isminin buradan geldiği bilinmektedir. 

Hızır Bey'in Osmanağa Camii'nin yerine yaptırdığı cami, Osmanlı'nın bölgedeki ilk yapısıdır. 

19. yüzyıl Kadıköy ve çevresi, Roma ve Bizans döneminde üst düzey kişilerin rağbet ettiği bir mesire ve sayfiye bölgesi olmuştur. Aynı zamanda Osmanlı zamanında önemli bir tarımsal üretim alanı olmuştur. Kuşdişi Deresi, Çamlıca, Acıbadem, Koşuyolu, Haydarpaşa, Fenerbahçe gibi bölgeler önemli çayır ve mesire alanları olmuştur. Bostancı'ya uzanan saha içinde üst düzey yöneticilere ve sultanlara ait bahçeler, sahil saraylar ve köşkler yer almıştır. 

19. yüzyılın ilk yarısında mevsimlik kullanımlar öne çıkmıştır. Fakat imparatorluğun çöküşü ile birlikte askeri faaliyetler de hissedilmiştir. 

Diğer bir yandan 1857 yılında başlayan vapur seferleri, Kadıköy'ün yerleşim için tercih edilmesini de sağlamıştır. 

Cumhuriyet sonrası dönem…

süreyya operası 

6 Ekim 1923 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, İstanbul ve Kadıköy düşman işgalinden kurtarılmıştır. 1869 yılında Üsküdar Sancağı'na bağlı olan Kadıköy, 1930 yılında ilçe yapılmıştır. 

Kadıköy Cumhuriyet’in ilanı ile de birçok gelişme yaşamıştır.1929 yılında Üsküdar- Kısıklı arasında başlayan tramvay seferleridir. Bölgede imar planının uygulanması, nüfusun hızlı bir şekilde artmasını sağlamıştır. Kadıköy Haydarpaşa Garı ve iskeleleri ile gerek İstanbul için gerekse dünyadaki konumu ile bir geçiş hattı olmuştur. 

 Fakat 1980 yılında hızlanan göç ve yeni imar planları Kadıköy'ün gözde bir yerleşim yeri olmasını sağlamıştır. Daha sonralarda çıkartılan imar afları, imar planları, tapu tahsis belgeleri yapı yoğunluğuna yol açmıştır. 

Kadıköy’de oturan önemli kişiler

Tarih boyunca Kadıköy'de oldukça önemli isimler de oturmuştur. Örneğin 446 yılında II. Theodes'in Kadıköy'de oturduğu bilinmektedir. Yel değirmeni sırtında yer alan ve II. Konstantin döneminde yapılan sarayın güzelliği dillere pelesenk olmuştur. Burada yapılan kazılarda kalın duvar kalıntılarına rastlanmıştır. Diğer bir yandan Eflatun'un öğrencisi olan Ksenokrates, M.Ö. 4 yılında Kadıköy’de doğmuştur. Bizans İmparatoru Jüstinyanüs ve eşi Theodora Fenerbahçe'deki saraylarında yılın önemli bir bölümünü geçirmişlerdir. Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman gibi önemli padişahlar da yaz mevsimlerini Fenerbahçe'de yer alan Şadırvan Köşkü'nde geçirmişlerdir. 


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstinye GEZELİM-GÖRELİM

CİBALİ Aya kapı -GEZELİM-GÖRELİM

Çingene-DİLENCİ VAPURU-Çengelköy-İstinye-GEZELİM-GÖRELİM