Fatih-GEZELİM-GÖRELİM
Fatih
1-Zeyrek Camii
1124 yılında İmparatoriçe Irene Komnena’nın bağışlarıyla kilise, kütüphane ve hastane yapıları içeren Pantokrator (yani Yüce İsa) Manastırı olarak inşa edilmiş. Venedik işgali sırasında saray olarak kullanılmış. Fethin ardından cami ve medreseye çevrilince burada ders veren Molla Zeyrek’in ismini almış. Ayasofya’dan sonra Bizans’tan kalan en büyük ve önemli dini yapıdır. Pembe tuğlaları, yüksek ve dışarı doğru eğimli duvarları birer kale burcu gibi görünüyor. UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alındı.
3-Fatih at pazarı:
Osmanlı İmparatorluğu döneminde At Pazarı olan bölge, At Pazarı’nı hatırlatan yalnızca bir at heykeli kalmış.
4-Bozdoğan kemeri: (valens su kemeri) Romalılar tarafından 4.y.yılda yapılmış Diğer adı Valens Su Kemeri olan bu yapı eskiden Sarayburnu’na su sağlamak için kullanılırmış. 368 yılında, Antik Roma İmparatoru Valens yaptırmış. Osmanlı padişahlarının da bu kemerleri sarayın su gereksinimini gidermek için 1912 yılına kadar kullandı.
5-Horhor antikacılar çarşısı: 1521 de yapılmış, 1718 de yanmış halil ağa yaptırmış Halil Efendi camii olarakta bilinir. Minare kırmızı tuğladan ondan dolayı camiye kırmızı minare camii denir.
külahının biçimi nedeniyle minaresi18. y.yıl özelliğini taşır.
Horhor çeşmesi: Saraçhane arkeoloji parkından horhora inerken çeşmedir. Hornor :Gür ses çıkararak akansu
6-Kız taşı: 455 yılında Bizans İmparatoru Markianos anısına dikilen anıt. Kızıl-gri Mısır granitinden yapılmıştır Üzerinde Nike heykelinin olmasından dolayı kız taşı denir.
Roma sütunudur. Graniti Mısır’dan getirilen bu sütunun tepesi ise Korint (yani Antik Yunan) usulü yapılmış dolayısıyla Bizans İmparatorluğu’nun bütün kültürel özelliklerini tek bir sütunda görebilmeniz mümkün. Bizans’ın imparatorlarından Marcianus adına dikilmiş ismi Marcianus Sütunu.
Türkçe ismi üzerinde yer alan peri kızı motiflerinden geliyor. Sütunun tepesinde Roma imparatorluğunun simgesi olan kartallar, üzerinde ise erken dönem Hıristiyanları tarafından haç yerine dini simge olarak kullanılan iç içe geçmiş IX damgası var. Tabanıyla üstteki sütunun farklı açılara yönelik biçimde yapılmş. Nedeni; tepedeki sütun başının ve dolayısıyla heykelin eskiden Fatih Camii’nin yerinde bulunan ve Bizanslıların çok önem atfettiği Havariyyun Kilisesi’ne bakmasının istenmesiymiş.7-Fatih Camii
Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’a bağlı Fatih ilçesinde şehrin 7 tepesinden birine inşa edilen camii, 16 medrese, imarethane( aşevi), tabhane (konukevi), darüşşifa (hastane), kütüphane ve hamamdan ibarettir. Bizans’ın ikinci kutsal tapınağı olarak bilinen Havariyun kilisesi kalıntılarının üstüne inşa edilen Fatih Camisi, ilk selatin camisidir. Camii inşasına 1467'de başlanılmış 1470 senesinde caminin yapımı tamamlanmıştır.
Dört fil ayağına oturan merkezi kubbeyi çevreleyen dört yarım kubbe bulunmaktadır. Yarım kubbelerin etrafını ise ikinci dereceli yarım kubbe ile tam kubbeler çevrelerken, dış kısımdaki ve mahfildeki abdest musluklarının önünde yer alan galeriler örtülmektedir.
II.Mahmud tarafından ilk yangın havuzu 1825 senesinde Fatih Camii’nde yapıldı. İlk güneş saatinin olduğu, camidir. Padişah tarafından yaptırılan ilk cami (Selatin Cami), Yeditepe üzerine yapılan ilk cami, cemaate imamın sesini aktarmak için müezzinlerin çıktığı “mükebbire”ler de iki tane olmak üzere ilk bu camide yapılmıştır. İstanbul’un ilk üniversitesine ev sahipliği yapan cami olma gibi özelliklere sahiptir. Günümüze kadar gelen girişteki şadırvan halen duruyor.”
Mimar Sinan Mescidi: Mimar Sinan’ın kendisi için yaptırdığı küçük ve şirin caminin minaresi oldukça ilginç. Sekizgen olarak yapılan minarenin şerefesi yok, onun yerine küçük pencereler açılmış.
Hırka-i şerif camii: Hırka, Hazreti Muhammet tarafından, Veysel Karani Hazretleri’ne hediye edilmiş. İstanbul’a I. Ahmet zamanında getirilen Hazreti Muhammet’e ait olan Hırka için ilk önce bu semtte bir ev yaptırılmış. Daha sonra, Sultan Abdülmecit bu camiyi 1851 yılında yaptırmış. Hırka-i Şerif, caminin üst katında yalnızca Ramazan aylarında sergilenmektedir.
Hırka-i Şerif Camii’nin pencerelerinin üzerinde yazılan hat yazılarını, Kazasker Mustafa İzzet Efendi ve Sultan Abdülmecid’in kendisi yazmıştır. Bu yazılarda Hazreti Muhammet, Dört Halife, Hazreti Hasan ve Hüseyin’in isimleri yazılıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder